Türkiye’de Ücretsiz Aile Çalışanlarının (Katkıda Bulunan Aile Çalışanları) İstihdam ve Sosyal Politikadan Dışlanması/Recep Kapar

(içinde) Prof. Dr. Ercan Güven’e Armağan, Emeğin Hallerine Dair Yüzleşmeler (Derleyenler: Aytül Ayşe Cengiz-Banu Uçkan Hekimler), Yeni İnsan Yayınları, İstanbul, 2023.

https://yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/emegin-hallerine-dair-yuzlesmeler/

GİRİŞ
İstihdam edilenlerin işteki durumları, diğer bir deyişle çalışma statüleri, “ücretli, maaşlı veya yevmiyeli”, “ücretsiz aile çalışanı”, “işveren” ve “kendi hesabına çalışan” biçiminde sınıflandırılmaktadır. Sosyal politika önlemleri, her ne kadar günümüzde toplumun tümünü kapsama amacında olsa da tarihsel olarak ücretli çalışanları koruma amacı etrafında ortaya çıkmış ve kurumsallaşmıştır. Sosyal politikanın ilk ortaya çıktığı ve kurumsallaştığı ülkelerde kapitalizmin gelişimi ve ücretli istihdamın hızla artması nedeniyle ücretsiz aile çalışanlar önemini yitirmiştir. Bu bağlamda kapitalizmin geliştiği ülkelerde ücretsiz aile çalışanlarına yönelik sosyal politikalara gereksinim duyulmamaktadır. Ancak gelişmemiş, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ücretsiz aile çalışanları istihdamda dolayısıyla ekonomide ve insanların geçim olanaklarına erişmelerinde önemli bir yer tutmaktadır. Sosyal politikalar, ücretli çalışan-işveren-devlet ekseninde kurumsallaşırken açık bir işvereni olmayan ve ücret geliri elde etmeyen bu çalışan grubunun ekonomik ve sosyal olarak korunmasındaki eksiklik ve yetersizlikler, öteden beri çözümsüz olarak varlığını sürdürmektedir. Ücretsiz aile çalışanları, istihdamdaki en kırılgan, zayıf ve güvencesiz çalışan grubunu oluşturmaktadır. Türkiye’de ücretsiz aile çalışanları zaman içerisinde sayısı ve istihdam içindeki oranı azalmasına rağmen halen işgücü piyasasının önemli ve yapısal bir tabakasını oluşturmaktadır. Bu çalışan grubu, işgücü piyasasının en güvencesiz kesiminde yer almaktadır. Uygulanmakta olan sosyal politikaların tamamına yakın bir kısmından dışlanmış durumda olan ücretsiz aile çalışanları için özel sosyal politikalar geliştirme yönünde atılmış adımlar da bulunmamaktadır. Bu kitap bölümün amacı, Türkiye’de ücretsiz aile çalışanların işgücü piyasasındaki konumlarını ve uygulanan sosyal politikaların bu çalışan gurubunu korumadaki eksiklerini incelemektir. Öncelikle kavramsal bir değerlendirme yapılarak ücretsiz aile çalışanının nasıl tanımlandığı açıklanacaktır. Ardından ücretsiz aile çalışanlarının işgücü piyasasındaki, özellikle de istihdamdaki yeri niceliksel verilere bağlı olarak ele alınacaktır. Bağlı olarak ücretsiz aile çalışanı istihdamında yaşanan gerilemenin dışlanma üzerindeki olumsuz etkileri tartışılacaktır. Son kısımda ise ücretsiz aile çalışanlarının karşılaştıkları yoksulluk, çalışmada sağlık ve güvenlik, sosyal güvenlik, çıkarlarının temsili ve aile içinde gelir dağılımı, servet ve sermaye paylaşımı konuları ve bunlarla ilgili sosyal politika yetersizliklerine değinilecektir.

  • Kavramsal SorunUluslararası Eğilimler
  • Türkiye’de Ücretsiz Aile Çalışanlarının Özellikleri
    • Kadın Emeği ve Toplumsal Cinsiyet
    • Genç ve Yaşlılar
    • Eğitim Durumu
    • Çocuk Emeği
  • İşgücü Piyasasından ve İstihdamdan Dışlanma
  • Çalışmada Sağlık ve Güvenlik
  • Çalışan Yoksulluğu
  • Sosyal Güvenlik
  • Aile İçinde Gelir Dağılımı, Servet ve Sermaye Paylaşımı
  • Çıkarların Toplu Temsili

SONUÇ
TÜİK tarafından ve Türkçe öğretide kullanılan “ücretsiz aile işçisi” kavramı yerine “ücretsiz aile çalışanı” veya “katkıda bulunan aile çalışanı” kavramlarını kullanmak uygun olacaktır. Uluslararası öğreti bu yöndedir. Özellikle “katkıda bulunan aile çalışanı” kavramı yaygınlık kazanmaktadır. Ücretsiz aile çalışanlarının sayısal ve oransal olarak azalması, uygun işlerde yeni istihdam yaratılmasından çok işgücü piyasası ve istihdamdan dışlanmadan kaynaklanmaktadır. Ücretsiz aile çalışanlarının üçte ikisinin kadınlardan oluşması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu ve göstergesidir. Bu durum ülkedeki cinsiyetçi bir işgücü piyasası ve işleyişine dair en önemli kanıtlardan birisidir. Bu çalışan grubu içinde yaşlılar ile genç erkeklerin oranı artma eğilimindedir. Ayrıca geçmişte ücretsiz aile çalışanlarının en belirgin özelliklerinden biri olan eğitimsizlik veya düşük eğitim düzeyi varlığını korurken lise ve yüksek öğretim mezunlarının ücretsiz aile çalışanları içindeki oranı yükselme eğilimi göstermektedir. Ücretsiz aile çalışanlarının büyük bir çoğunluğu, sayıları azalmakla birlikte halen tarım kesiminde istihdam edilmektedir. Buna rağmen hizmet sektöründe sınırlı düzeyde olan ücretsiz aile çalışanlarının sayısı ve oranı artma eğilimi taşımaktadır. Yoksulluğu azaltma ve gelir dağılımını düzeltmeye yönelik ekonomik ve sosyal politikalar mutlaka ücretsiz aile çalışanı statüsünün geleneksel biçimleri yanında yeni biçimlerini, yüksek orandaki ücretsiz çalışan yoksulluğunu ve bu yoksulluğun gerilemeye karşı direncini göz önünde bulundurmak zorundadır. Sayıları ve istihdam içindeki oranları azalsa da işgücü piyasasının önemli bir katmanını oluşturan ücretsiz aile çalışanları içinde bulundukları kötü yaşam ve çalışma koşuları karşısında kamunun koruyucu destek ve müdahalesine gereksinim duymaktadır. Uygun sosyal politikaların bulunmaması kadın ve gençlerin ekonomik ve sosyal dışlanmasını arttırmaktadır. Bu çalışma statüsünün özgünlüklerini gözeten kapsamlı sosyal politikaların belirlenmesi ve uygulanması toplumsal cinsiyet eşitsizliğin giderilmesi, sosyal gelişme ve refahın sağlanması için zorunludur. Bu politikalar, istihdamdan dışlanmayı önleyici, çalışmada sağlık ve güvenlik sağlayan, uygun ve yeterli sosyal güvenliği erişimi güvence altına alan ve aile içi ilişkilerde ekonomik istismarın önüne geçen nitelikler taşımalıdır. Ücretsiz aile çalışanlarını kapsayan sosyal politikaların geliştirilmesi için hem uygulamada hem de bilimsel alanda çok daha fazla ve yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.