Recep Kapar-16.08.2023 (Sosyal Politika Notları III)
Uluslararası Çalışma Konferansı, 1998 yılındaki toplantısında kabul edilen Çalışmaya İlişkin Temel Haklar ve İlkeler Bildirgesi, dört ilke ve hak temel olarak tanımlamıştır. Buna göre temel haklar ve ilkeler:
- Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkının etkili bir şekilde tanınması
- Her türlü zorla veya zorunlu çalıştırmanın ortadan kaldırılması
- Çocuk emeğinin etkili biçimde ortadan kaldırılması
- İstihdam ve meslekte ayrımcılığın ortadan kaldırılması
biçiminde sınıflandırılmıştır.
Bu dört temek hak ve ilkeyle ilişkili sekiz sözleşme Örgütün Temel Sözleşmeleri olarak anılmaya başlanmıştır.
- Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi, 1948 (No. 87)
- Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Sözleşmesi, 1949 (No. 98)
- Zorla Çalıştırma Sözleşmesi, 1930 (No. 29)
- Zorla Çalıştırmanın Kaldırılması Sözleşmesi, 1957 (No. 105)
- Asgari Yaş Sözleşmesi, 1973 (No. 138)
- En Kötü Biçimlerdeki Çocuk Emeği Sözleşmesi, 1999 (No. 182)
- Eşit Ücret Sözleşmesi, 1951 (No. 100)
- Ayrımcılık (İstihdam ve Meslek) Sözleşmesi, 1958 (No. 111)
Bildirgenin ardından Uluslararası Çalışma Örgütünün sınırlı sayıda hakkı temel olarak nitelemesinin hatalı olduğu, temel olarak nitelenmeyen ancak gerçekte çok önemli olan diğer hakları değersizleştirdiği eleştirisi getirilmiştir. Hakların bir kısmının seçilerek seçilmeyen diğer haklar karşında hiyerarşik bir önem verilmesinin uluslararası insan hakları hukukuna ve felsefesine aykırı olduğu belirtilmiştir.
2022 yılında toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı, 1998 yılında kabul ettiği Bildirgeyi değiştirerek bu hatalı yoldan kısmen ayrılmış ve “güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma” yı, çalışmaya ilişkin temel hak ve ilkelerin beşincisi olarak belirlemiştir. Bu beşinci temel hak doğrultusunda iki sözleşme temel sözleşmelere dahil edilmiştir. Bunlar
- Mesleki Sağlık ve Güvenlik Sözleşmesi, 1981 (No.155)
- Mesleki Sağlık ve Güvenliğin Geliştirilmesi Çerçevesi Sözleşmesi, 2006 (No. 187) dir.
Buna göre güncel temel hak ve ilkeler listesi şu biçimdedir:
- Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkının etkili bir şekilde tanınması
- Her türlü zorla veya zorunlu çalıştırmanın ortadan kaldırılması
- Çocuk emeğinin etkili biçimde ortadan kaldırılması
- İstihdam ve meslekte ayrımcılığın ortadan kaldırılması
- Güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma
Temel olarak nitelenen dört hakkın beşe çıkarılması kısmen olumlu olarak değerlendirlebilir. Ancak beş hakkın ve 10 sözleşmenin temel olarak kabul edilmesi yeterli değildir. Çünkü konusu ne olursa olsun çalışmaya ilişkin tüm haklar eşit önemdedir ve birbirleriyle iç içe geçmiştir. Bu nedenle bazı hakları öne çıkaran, haklar arasında hiyerarşi oluşturan temel haklar gibi yaklaşımlar ve sınıflandırmalar, insan haklarının özüne ve bütünselliğine aykırıdır.
Türkiye Cumhuriyeti farklı tarihlerde bu 10 sözleşmeyi onaylamış ve uygulama yükümlülüğü altına girmiştir.