Uluslararası Sözleşmeler Çerçevesinde Türkiye’de Düzensiz Göçmenlerin Ekonomik ve Sosyal Hakları/ Recep Kapar

(içinde) Türkiye’de Mültecilik, Zorunlu Göç ve Toplumsal Uyum (Derleyen Songül Sallangül vd.), Bağlam Yayınları, İstanbul.

https://www.baglam.com/home/book/turkiyede-multecilik-zorunlu-goc-ve-toplumsal-uyum

GİRİŞ
Tarihsel süreçte insan haklarının gerçekleştirilmesi, geliştirilmesi ve güvence altına alınması yönünde ulusal ve uluslararası alanlarda önemli adımlar atılagelmiştir. Bu ilerlemelere rağmen, dünya genelinde çok sayıda insanın çeşitli nedenlerle insan hakları tanınmamakta, ihlal edilmekte veya tam olarak gerçekleştirilmemektedir. Günümüzde uluslararası göçmenler, özellikle de düzensiz göçmenler, insan hakları alanında sorunlar yaşayan ve sayıları her geçen gün artan büyük bir toplumsal grup olarak belirmektedir.

1990 yılında dünya üzerinde 153 milyon göçmenin varlığı hesaplanırken, 2019 yılında bu sayı 272 milyona yaklaşmıştır. Hesaplamalara göre 1990 yılında dünya nüfusunun yüzde 2,9’u göçmenlerden oluşurken, bugün bu oran yüzde 3,5’e ulaşmıştır (UN, 2019: 4; IOM, 2020: 19-21). Uluslararası Göç Örgütü (UGÖ), karmaşık ve değişken yapısı ile nitelikleri gereği, düzensiz göçe ve düzensiz göçmenlerin sayısına ilişkin tahminler yapmanın güç olduğunu belirtmektedir. Bu güçlük nedeniyle düzensiz göçmenlerin sayısına dair çok az sayıda tahmin yapılmakla birlikte, yapılan az sayıda tahminin de bir kısmının yanlış veya abartılı olduğu değerlendirilmektedir (IOM, 2020: 28).

Düzensiz göç hakkında güvenilir veriler bulmak güç olmasına rağmen, uluslararası göçmenlerin yüzde 10 ile 15’inin düzensiz göçmen oldukları tahmin edilmektedir (CMW, 2013: 1). Bu tahmini oranlarda hareket edilerek dünya üzerinde 27 milyon ile 40 milyon insanın düzensiz göçmen durumunda olduğu varsayılabilir. Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ) ise farklı kaynaklara dayanarak, her beş göçmenden birinin, diğer bir deyişle göçmenlerin yüzde 20’sinin düzensiz göçmen olduğunu, dolayısıyla sayılarının 50 milyona ulaştığını hesaplamaktadır (ILO, 2017: 11). Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, az gelişmiş ülkelerdeki tüm göç hareketlerinin yaklaşık olarak üçte birinin düzensiz nitelikte olduğunu belirtmektedir (UN, 2013: 91). Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de düzensiz göçmenlerin sayısına dair veri bulunmamaktadır. Ancak kolluk güçlerince belirlenen ve haklarında işlem yapılan düzensiz göçmen sayısının uzun dönemli eğilimi, artma yönündedir. Göç İdaresi verilerine göre 2005-2019 yılları arasında kolluk güçlerince hakkında işlem yapılan toplam düzensiz göçmen sayısı bir milyon 700 bini aşmıştır.

Devletler, düzensiz göçün önüne geçememektedir. Geniş bir ülke grubu için düzenli ve düzensiz göçmenler, ekonomilerin, toplumların, işgücü piyasalarının yapısal bir unsuru haline gelmiştir. Devletler, göç hareketlerini kontrol etmek, düzensiz göçü önlemek ve azaltmak amacıyla katı politikalar yürürlüğe koymakta, kuralları sıkılaştırmaktadır. Düzensiz göçü önlemeye dönük bu çabalar, beklenin aksine daha fazla sayıda göçmeni, düzensiz göçmen hale getirmekte, aynı zamanda istatistikler düzensiz göçmenlerin daha fazla sömürülmeleri, kötü ve güvencesiz işlerde çalışmaları, enformel ve yasadışı ekonomide yer almaları sonucunu doğurmaktadır. Göçmenlerin, özellikle de kötü ve güvencesiz yaşam ve çalışma koşullarına sahip düzensiz göçmenlerin, ekonomik ve sosyal haklarının tanınarak gerçekleştirilmesi, uluslararası insan hakları kuruluşları ile ulus devletlerin önünde büyük bir sorun olarak belirmektedir.

Bu kitap bölümünde Birleşmiş Milletler (BM) ile Uluslararası Çalışma Örgütünün sözleşmeleri kapsamında düzensiz göçmenlerin, düzensiz statülerine rağmen ekonomik ve sosyal haklara sahip oldukları belirlenecektir. Düzensiz göçmenlerin ekonomik ve sosyal haklarının ayrıntısına girilmeden, bu hakların kaynağını oluşturan bağlayıcı nitelikteki uluslararası sözleşmeler ele alınacaktır. Son olarak Türkiye’nin bu alandaki yükümlülükleri ve eksikleri kısaca değerlendirilerek bölüm tamamlanacaktır.

  • KAVRAMSAL ÇERÇEVE
    • Düzensiz Göçmen
    • Ekonomik ve Sosyal Haklar
  • BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİNDE DÜZENSİZ GÖÇMENLER
    • Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi
    • Tüm Göçmen Çalışanların ve Aile Üyelerinin Haklarının Korunması Hakkında Uluslararası Sözleşmesi
  • ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ SÖZLEŞMELERİ
    • Doğrudan Göçmenleri Konu Edinen Sözleşmeler
    • Göçmenler Bakımından Önemli Olan Sözleşmeler
    • Çalışmaya İlişkin Temel Haklar ve İlkeler Bildirgesine İlişkin Sözleşmeler
  • TÜRKİYE’DE DÜZENSİZ GÖÇMENLERİN EKONOMİK VE SOSYAL HAKLARININ TEMELLERİ
    • Türkiye’de Düzensiz Göçmenlerin Ekonomik ve Sosyal Haklarının İhlali
    • Göçmen Çalışanlar Komitesinin “Türkiye Sonuç Gözlemlerinde” Düzensiz Göçmenlerin Durumu

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

BM ve UÇÖ’nün insan hakları ile ilgili uluslararası sözleşmeleri, düzensiz göçmenlere ekonomik ve sosyal haklar tanımaktadır. Ayrıca bu sözleşmelerin önemli bir kısmı, yurttaşlar ile statüsü ne olursa olsun göçmenler arasında ayrımcılık yapılması yasağını ve eşitliğin sağlanmasını öngörmektedir. Türkiye, yurttaşları ve düzenli göçmenlerle birlikte düzensiz göçmenlere de ekonomik ve sosyal haklar tanıyan çok sayıda BM ve UÇÖ sözleşmesini onaylamış ve bu sözleşmeleri uygulama yükümlülüğü altına girmiştir.

Farklı ülkelerde uluslararası sözleşmelerin iç hukuka etkisi, ulusal hukukta doğrudan uygulanabilirliği hakkında farklı görüşler ve ekoller bulunmaktadır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre, ekonomik ve sosyal hakların da içinde yer aldığı temel hak ve hürriyetlerle ilgili uluslararası sözleşmelere, kanunlar karşısında açık bir üstünlük tanınmış, temel hak ve hürriyetlerle ilgili uyuşmazlık durumunda kanunların değil, uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alınması emredilmiştir. Çok sayıda uluslararası sözleşme, kanunların aksine devlete düzensiz göçmenlerin çalışma ve yaşam koşullarını geliştirmek, onların maddi gereksinimlerini karşılamak için sosyal ve ekonomik güvenceler sağlama gibi çok önemli ödev ve görevler yüklemektedir.

Ancak Türkiye’de düzensiz göçmenler ile birlikte düzenli göçmenlerin ve yurttaşların da ekonomik ve sosyal haklarının gerçekleştirilmesi önünde engeller varlığını korumaktadır. Bu çerçevede yurttaşlarla birlikte statüsü ne olursa olsun göçmenlerin bir insan hakkı olarak ekonomik ve sosyal haklarına saygı duyulması, güvence altına alınması ve gerçekleştirilmesi konularında ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Diğer yandan düzenli göçmenlerin ekonomik ve sosyal haklarını gerçekleştirme doğrultusunda sınırlı alanlarda gelişmeler olmasına rağmen, düzensiz göçmenler bu gelişmelerin dışında kalmaktadır. Düzensiz göçmenler, düzensiz olarak nitelenen statüleri dolayısıyla ekonomik ve sosyal haklara sahip olmayan “belgesiz”, “suçlu” veya “yasadışı” bir grup olarak görülmektedir.

Sonuç olarak ekonomik ve sosyal haklara ilişkin hükümler içeren uluslararası sözleşmelerin denetim ve izleme sisteminde yer alan komite, komisyon gibi resmi organların görüşleri, değerlendirmeleri, kararları ve raporları ayrıntılı olarak ele alınmalı, bunlar doğrultusunda düzensiz göçmenlerin ekonomik ve sosyal haklarını gerçekleştirecek sosyal politikalar geliştirilmelidir.